Guillermo Del Toro ve Chuck
Hogan’ ın birlikte yazdığı Ölümcül Tür Üçlemesi’ nin ilk kitabı olan “The
Strain”, yine aynı kitabın adıyla 13 Temmuz itibariyle FX kanalında dizi olarak
ekrana gelmeye başladı. Korku-drama türünde olan dizinin ilk iki bölümü izlendi bile.
Boeing 777 tipi bir uçak havaalanına geldiğinde
birden durur. İçerden hiçbir ses gelmemektedir. Hastalık Kontrol ve Önleme
Merkezi’ nin ekip başı doktor Eph durumu kontrol etmek için uçağa girer. Herkes
ölmüştür sadece dört kişi kurtulmuştur. Bunun bir salgın olduğunu düşünen doktor, neyin sebep olduğunu bulmak için araştırmaya başlar.
Gizemli bir olayla açılan
dizi, izleyici ilk dakikasında kendine çekiyor. Özellikle ilk bölüm olması
sebebiyle, hızlı bir konu akışıyla beraber, izleyicide tatmin edicilik sağlıyor. Bir yerden
gizem sunarken diğer yandan da cevaplar vermeyi ihmal etmiyor, dengeyi
sağlıyor. Türü itibariyle korku-drama olmasına karşın seyirciyi çok da korkutmak
gibi amacı yok, daha ziyade ismi gibi germeyi hedefliyor. Del Toro’ nun filmografisinde
yer alan “Blade” ile “Pan’ ın Labirenti” nin bir karışımının yansımasını “The
Strain” de görebiliyoruz.

Dizide gözüme çarpan en büyük olumsuz yön, makyajlar oldu. Konusu itibariyle oldukça başvuracakları makyajlar, dizinin kalitesinin altında kalmış. Bu konuda “Walking Dead” gibi bir dizi olduğu düşünülünce ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
İki bölümüyle de kendini
sıkmadan izlettiren ve beni tatmin eden bir dizi oldu The Strain. Kendine
hatırı sayılır bir hayran kitlesi de muhakkak edinecektir. Özellikle vampir
konulu yapımları sevenler, şiddet ve kanı görmekten çekinmeyenler için
kesinlikle tavsiyemdir.
Yorumlar