Nuri Bilge Ceylan’ ın sekizinci
filmi Ahlat Ağacı, belirli bir hikayeye sahip olmadan baş karakter Sinan’ ın
kendi kitabını bastırması üzerinden birçok konuya değiniyor. Yönetmenin en iyi
filmi olmasa da yılın en iyi filmlerinden biri olarak anılacaktır.
Film epizotik bir anlatımla
ilerliyor. Kimi bölümlerin uzun kimi bölümlerin kısa sürdüğü bu sahneler filmin
matematiğini oluşturuyor. Adeta Sinan ile beraber normal bir yaşam içinde belli
başlı yaşamış olduğumuz tüm duygularımızı ve hissiyatlarımızı bu bölümler
sayesinde tekrar düşünme fırsatı yaşıyoruz. Filmin tümüne yayılmış bir
alt-metin filmin sonuna kadar devam ediyor: Baba-Oğul ilişkisi.
Her bir bölümde yeni bir konuşma –
tartışma alanına giriyoruz. Eski kız arkadaşı ile aşk ve sevgi üzerine, yörenin
yetiştirmiş olduğu tanınmış bir yazar ile edebiyat dünyası ve ilkeler üzerine,
bir iş sahibi ile iş dünyası üzerine, eski ve yeni bir imamla din üzerine ve
aralarda baba ve oğulun çeşitli nedenlerle çatışmaları.
Filmin çatışma merkezi olan baba
karakteri emekliliğine az kalmış fakat kumar saplantısı yüzünden tüm itibarını
yitirmiş, borç içinde, ailesiyle olan ilişkisini de bozmuş bir sınıf öğretmeni.
Sinan ise kendi yolunda ilerleyen, ailesini çok da umursamayan, tek derdi kendi
kitabını bastırmak isteyen yeni mezun bir sınıf öğretmeni. Sinan babasını film boyunca
işe yaramaz olarak adlandırıyor. Aslında en büyük korkusu, istemeyerek de olsa
isteyerek de olsa babası gibi olmak, belki de bu yüzden ondan haz etmiyor. Aynı
mesleğe sahip fakat kpss ye çalışmamış herhangi bir beklentisi yok, yazarlık
yolunda ilerlemek istiyor. Babadan kaçmanın bir yolu olarak görüyor. Kitabı
bastırınca bu lanetten kurtulabileceğini düşünüyor ama kitabı bastırmak onu öyle
bir duruma sokuyor ki, o kuyunun içine girip kazmayı vurdurabiliyor.
Nuri Bilge Ceylan, Bir Zamanlar
Anadolu’ da ile beraber hikaye anlatıcılığını da değiştirdi. Görselliğin
üzerine diyalogları da arttırdı ve karakterleri çoğalttı. Kış Uykusu’ nda
tiyatral ve görsel bir anlatım beraberinde bol ve uzun diyaloglu sahnelerle
destekledi. Bu sefer epizotik bir anlatım ve bol karakterli bol konuşmalı hatta
komik bir film var karşımızda. En iyi filmi değil belki ama onun gözünden
farklı arayışlar seyretmek keyifli oluyor.
Teknik anlamda diğer filmlerine
oranla çok fazla kusuru bulunuyor. Bilinçli bir tercih mi yoksa aceleye mi
gelmiş pek anlaşılmıyor fakat çok da rahatsız ettiği söylenemez. Bazı
bölümlerin uzun oluşu kimi seyirciyi sıkabilir.
Oldukça kalabalık kadroda, bu
zamana kadar gördüğümüz tüm filmlerinden daha fazla ünlü oyuncu barındırıyor
fakat başrol oyuncusu bir youtuber: Aydın Doğu Demirkol. Her sahnede var olan
oyuncu rolünün üstesinden fazlasıyla geliyor. Ayrıca bir komedi oyuncusu olan
Murat Cemcir de baba rolünde sırıtmıyor.
Ülkemizin sayılı ödül sahibi ve
sinema sanatını bir üst sıraya taşıyan yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan,
Ahlat Ağacı ile farklı bir biçim ve anlatım yöntemi deneyerek bize farklı bir
lezzet ve görsellik sunuyor. Hem tadı güzel hem de leziz fakat o klasik sos
konmamış gibi. İyi seyirler…
Yorumlar